Açık Saatler: 10.00 - 19.00 (Pzt- Cmt)

Sorularınız İçin Arayınız 0 (531) 517 51 51

Blog Detayımız

Kışın Cilt Hastalıkları Artıyor

Kışın Cilt Hastalıkları Artıyor

 


Mevsim değişikliklerinin vücudun fiziksel ve ruhsal yapısını yakından etkileyip havaların soğuması nedeniyle adeta pusuda bekleyen birçok hastalık ortaya çıkar veya alevlenir. Soğuk mevsimlerde grip, bronşit gibi alt ve üst solunum yolu enfeksiyonlarında bir artış olmakla beraber özellikle sonbahar aylarında depresyon vakalarında artış daha çok olmaktadır

Bu mevsimde kapalı mekanlarda daha çok zaman geçirilmesi, havanın genelde soğuk ve kapalı olması, insanları karamsarlığa itmektedir Güneş enerjisi psikolojik açıdan insanları olumlu etkilediği için güneş enerjisinin azaldığı sonbahar aylarında insanların depresyona girme olasılığı artmaktadır

           

Kışın cildimizde nasıl bir değişiklik olur ?

Derinin, her an dış dünyayla irtibat halinde olması nedeniyle fiziksel etkenlerden etkilenmemesini düşünmek yanlış olur.Güneşin etkisinin azalıp, soğuk havaların başlamasıyla, deride döneme özgü bir takım fizyolojik değişimlerin gözlenebileceğini ya da bazı deri hastalıklarının artabileceğini görüyoruz.

Çevre ve fizyolojik faktörlerin etkisiyle çeşitli değişimler gösteren derimizin yazın olduğu gibi kışın da özel ilgiye ihtiyacı var. Soğuk ve kuru hava, düşük nem, rüzgar, hava kirliliği, kapalı ve açık ortamlardaki ısı farkının yüksek olması gibi faktörler deri sağlığımızı etkiliyor.

İklimin değişmesi cildimizde de birtakım değişikliklerin ortaya çıkmasına sebep olur. Örneğin soğukta gözenekler sıkılaşır ve deri vücudun kendi ısısını mümkün olduğunca az dışarı verir. Aynı zamanda yağ salgısı da çoğalır. Ayrıca vücudun korunma mekanizması; ısıtıcı görevi olan kanı fazla duyarlı olmayan bölgelerden geri çekilir. Soğukta renksiz bir cilt, ayrıca soğuyan el ve ayaklar korunma mekanizmasının tepkisine birer örnektir. Yani cilt kış mevsiminde daha duyarlı hale gelerek reaksiyon göstermeye başlar.


Kış mevsiminde kömür, fuel oil veya odunun yakılması ile ortaya çıkan duman bir çok zararlı kimyasal madde içerir. Otomobil egzozları da diğer bir hava kirliliği kaynağıdır. Rüzgarların yetersizliği veya bacalardan çıkan duman çokluğu hava da bu maddelerin oranını yükseltir.

 

Kışın artan cilt hastalıklarından en çok kimler etkileniyor?

Yaşlılar, çocuklar ve derisi kuru olanlar kış mevsiminden en çok etkilenen grubu oluşturuyor. Bu aylarda havadaki nem azalırken kalorifer, soba ve klima gibi cihazlar nem oranını daha da aşağıya çekiyor.

Ev içi sıcak ortamdan dışarı çıktığımızda özellikle, dış ortama açık olan yüz, boyun ve el bölgesi soğuktan etkileniyor. Kışın özellikle rüzgar, ciltteki nemi aniden uzaklaştırarak cilt yüzeyinin aşırı derecede soğumasına neden oluyor.

Kışın görülen cilt hastalıkları arasında ilk sıralarda yer alan  hastalıklar hakkında konuşalım mı ?

Deri hastalıklarından kışın en çok etkilenen hastalık sedef hastalığıdır.Sedef, toplumun yüzde1-3" ünü etkileyen, süreklilik gösteren ve kırmızı zeminde sedef rengi kabuklarla seyreden bir deri hastalığıdır. Alerjik ya da mikrobik bir hastalık değildir. Sedef, ömür boyu alevlenme ve iyileşme dönemleri ile seyreden kronik bir hastalık olarak tanımlanmaktadır.

Hastalığın sebebi tam olarak bilinmemekle birlikte; kalıtımsal geçiş ve bağışıklık sistemi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Sedef hastalığının tetiklenmesinde ve alevlenmesinde Stres önemli faktör olarak biliniyor.

Yaz mevsiminden kışa geçişte bize mutluluk ve enerji veren seratonin, melatonin gibi hormonlar giderek azalır. Sedef hastalığının tetiklenmesinde ve hastalığın şiddetlenmesinde stres çok önemli bir faktördür.

Bu dönemde cilt lekeleri, kılcal damarların belirginleşmesi, deri kuruluğu, kaşıntı, egzama, akne, sedef ve vitiligo gibi deri hastalıklarında artış oluyor. Derimizin hava ile temas eden açık bölgeleri etkileyen yüz ve eller kışın kurumakta, kızarmakta, hassaslaşarak çatlayabilmekte.

Allerjik kişilerde yünlü, sentetik, deri giysilere karşı gelişen kontakt veya temas dermatitleri kış aylarında daha sık görülmekte.

Derinin üzerinin giysiler, ter, yağ salgısı ile sürekli örtülü olması yağ bezi hastalıklarının akne, sebore, milium kistlerinin artmasına neden olur…ve kışa en hassas ve alevlenen sedef hastalığı artış gösterir

 

O zaman Güneşin sedef  hastalığına iyi geldiğini söyleyebilir miyiz?

Doğal güneş ışığının sedef üzerine olumlu etkisi vardır. Ancak yanacak kadar güneşlenmek sedefi alevlendirebilir.

 

Sedef Hastalığını tetikleyen en önemli faktörler nelerdir?

Evet.  Derinin travma ve sürtünmeye maruz kalması sedef hastalığının artmasına sebep olabiliyor ki biz buna Köbner fenomeni diyoruz .Kış aylarında havanın nem oranının azalması, derinin kurumasına ve kaşınmasına yol açarak sedef hastalığını bu mekanizmayla alevlendirebilir.

Özellikle alevlenme dönemlerinde deriyi kaşımak, ovmak, kabukları koparmak yeni döküntülere yol açabilir.

Halk dilinde Kış kaşıntısı nedir?

Kış kaşıntısı kış aylarında pek çok evde oluşan düşük ortam ısısıyla ağırlaşan Latince  kserozise adı verilen kuru deri nedeniyle ortaya çıkar.Kserozis yaşlı hastalarda çok sık oluşmakta olup bu yaş grubunda en sık görülen pruritus veya kaşıntı şikayeti ile polikliniğimize başvuran hasta grubudur. Kserozis ayrıca aşırı yıkanma, yüzme ve asidi yüksek sabunlarla ağırlaşabilir. Kış aylarında havadaki nem azalırken kalorifer, soba ve klima gibi cihazlar nem oranını daha da aşağıya çekiyor. Genellikle bacaklarda kuru,çatlak,pullanan deri gözlenir.Bu rahatsızlığın tedavisinde banyo almanın sıklığı,süresi ve suyun ısısı ayarlanır.Aşırı yağlı sabunlar,banyo ve duş sonrası yıkama kremleri önerilir.

Deri kuruluğundan söz açılmışken soğuk havalarda etkilenen el ve ayaklar hakkında ne söylemek istersiniz ?

Kışın gelişiyle ellerimiz soğuk havadan etkilenmeye başlar. Çok çabuk yıpranır, kurur ve çatlar. Her zaman göz önünde olan ellerimizin bakımlı olmasının ilk şartı onlara özenle korumaktan geçiyor. Soğuk havalarda dediğimiz gibi havada nem miktarı düşüp bu nedenle etkilenen derimizin bariyer özelliği zayıflar.  Eğer düzgün, yumuşacık ellere sahip olmak istiyorsanız özellikle kış aylarında ellerinizi yıkadıktan sonra nemlendirici bir el kremi kullanmanızda yarar var. Bu kremleri gece yatarken ve sabah evden çıkmadan önce de ellerinize uygulayabilirsiniz.

Kış mevsimi boyunca ayaklarımız daha fazla kapalı sıcak ve nemli kalacak ve böylelikle mantar veya bakteriyel hastalıkların gelişmesi için uygun bir zemin hazırlanmış olacaktır.Bu aylarda eğer ayaklarda kızarıklık, soyulma ve kaşıntı gibi bulgular gelişirse tedavinin mutlaka bir dermatoloğa başvurmanız gerekecek. Ayaklarınızı kesinlikle ıslak bırakmayın. Pamuklu çoraplar tercih ediniz .Bir başkasının ayakkabı veya terliğini giymeyin. Ayakların terlemesine karşı ter önleyici krem ve pudralar kullanılabilir.

 

Kışın Pişik tabir edilen cilt rahatsızlığı artıyor …değil mi ?

Evet doğru …Soğuk aylarda artış gösteren deri hastalıklarının biri de Halk dilinde Pişik veya Latincesi İntertrigo’dur.Kasık, kalça arası, koltuk altı, meme altı, ayak parmak arası gibi büklüm yerlerinin iltihaplı bir olayıdır. Sıcak ve nemli ortam çıkışını kolaylaştırır. Şişmanlık, terlemeyi arttıran ve buharlaşmayı önleyen sentetik veya kalın giysiler bu rahatsızlığı kolaylaştırıcıdır. Nemli ortamda sürtünme, tahrişe neden olur ve önce kırmızı olan alan, sonra nemli soyulmalarla beyaz, peynirimsi bir görüntü alır. Önce bakteriler ve daha sonra da maya mantarları, bu nemli ve zedelenmiş ortama yerleşip, olayı sürekli duruma getirirler. Bebek bezi pişikleri en tipik örneğidir. Erken dönemde yalnızca kuru tutulup, iyi havalandırılması bile yeterli olabilir. Fakat ilerlemiş durumlarda, bunların yanı sıra bakteri ve mantarlara etki edebilecek uygulamalar yapılmalıdır. Yinelemeleri önlemek için ise; büklüm yerlerinin iyi kurulanması, kuru tutulması ve birazcık da kilo verilmesi çok yararlıdır. Bebeklerde sık alt değiştirme ve kullanılıp atılan bezlerin kullanılması da pişik oluşumunu önemli ölçüde engeller.

Soğuk aylarda kötüleşen  başka bir hastalık var mıdır?

Soğuk aylarda kötüleşen ve artış gösteren deri hastalıklarından biri egzama hastalığıdır. Genellikle ailesinde allerji öyküsü olan kişilerde zaman zaman ortaya çıkıp kaybolan, kaşıntı hissi , deride kızarıklık, kuruma ,kalıcı izler ve hassasiyet şikayetleri ile seyreden bu rahatsızlığa atopik dermatit veya Ekzema diyoruz .

Derimizi en dıştaki ölü tabaka , ter bezlerinin ve yağ bezlerinin salgıları ve epidermis tabakasının bütünlüğü vücudumuzu mikroorganizmalar ve çeşitli maddelere karşı sert ve geçirgen olmayan bir örtü oluşturuyor. Atopik bünyeye sahip kişilerin deri mantosu bu kadar güçlü olmayabilir . Bir kişide atopik dermatit varsa, temas edilen pek çok madde cildi tahriş edebilir. Atopik dermatiti olan kişiler kimyasallar, çözücüler, sabunlar, deterjanlar, parfümler, cilt bakım ürünlerindeki bazı maddeler ve dumandan kaçınmalıdır.

Peki…soğuk hava atopik dermatiti nasıl etkiliyor ?

 Soğuk hava ve düşük nem oran cildin su kaybetmesine neden olur ayrıca kışın ısınma amaçlı kullanılan sistemler de havayı kurutur ve böylece atopik dermatit bulgularını kötüleştirebilir.  Rüzgar, düşük nem, bazı cilt bakım ürünleri, cildi uygun şekilde nemlendirmeden yıkamak, ya da banyo yapmak cildin kurumasına neden olabilir. Bu durumda kaşıntı ve döküntü artabilir. Bunu önlemek için banyo sonrasında cildi yumuşakça kurulayıp, nemlendirici kullanmak gerekir.

Atopik dermatitten muzdarip  hastalar için önerileriniz var mı?

Ilık suyla banyo yapın, 5 dakika genellikle yeterlidir. Yumuşak bir sabun veya hekimin önerdiği sabun olmayan bir temizleyici kullanın.
Banyodan sonra cildi kurulayın ve 3 dakika boyunca bir nemlendirici krem uygulayın.
Yalnızca hekimin önerdiği sabun, deterjan ve nemlendiricileri kullanın; parfümden kaçının.
Mümkünse %100 pamuklu giysiler kullanın. Çünkü bu giysiler cildi tahriş eden önemli etkenlerden birisi olan terlemeyi engeller.
Eğer giysiler yeniyse ilk kez giymeden önce mutlaka yıkayın; cildi tahriş etmemesi için etiketini çıkarın.
Yün ve kaba dokulu kumaş ve battaniye kullanmaktan kaçının. Eğer mümkünse yün halıları evden uzaklaştırın. Eğer yün bir giysi giyiyorsanız çocuğunuzu kucağınıza alırken omuzlarınıza pamuklu bir örtü koyun.
Çocuğunuzun odasının çok sıcak olmamasına özen gösterin.
Kuru ve sıcak odalarda havayı nemlendirmek için nemlendirici kullanın.

ve……Soğuk aylarda artış ve alevlenme gösteren en önemli deri hastalığı sivilce sorunu veya Akne…Bildiğiniz gibi akne bir ciddi deri hastalığıdır. Hastayı sosyal açıdan da etkileyen bu rahatsızlık soğuk ayların gelmesiyle artış göstermekte . Soğuk aylarda güneş ışınlarının azalmasıyla deride artış gösteren bakteriler dışarıya açılan kanalları küçülen yağ bezelerini enfekte edip sivilceye neden oluyorlar.

 

Kış aylarında güneşten korunmak önemli mi ?

Kış aylarında ultraviyole ışınları cildin en büyük düşmanı olarak saldırısını sürdürür. Kar, ultraviyolenin büyük oranda yansımasına sebep olan bir yüzeydir. Karlı bölgelerde ultraviyoleden etkilenme daha fazla olur. Güneş ışınları yanık bir tene sebep olurken, cilt için de bazı tehditler oluşturur. Bu sebeple, tercihen en az 30 faktörlü ürünler kullanılmalıdır.  

Kış Aylarında Cilt Sağlığını Korumak İçin  Önerileriniz ...

 

Kış Aylarında Nemlendiricilerinizi Değiştirin!

Yaz mevsiminde  yağsız ve su bazlı  nemlendiriciler kullanılması daha uygun iken; kış aylarında daha yoğun ve yağlı nemlendiriciler kuruyan cildimizi korumada daha faydalı olacaktır.

Kış Mevsiminde de Bol Su İçin

Kış mevsiminde havanın nem oranı azaldığı için nemlendiriciler kullanmak ve cilde uygulanan diğer sağaltıcı uygulamaların yanında bol su içmek cildin nem oranını artırmada çok önemlidir. Kahve, çay ve meyve suyu gibi farklı sıvı gıdalar tüketmek cildin su ihtiyacını karşılamaz. Alkol almayın, kahve ve soda içmeyin çünkü bunlar idrar söktürücüdür ve su kaybına neden olurlar.Bol su içmekle derinin hem nem oranı artar hem de su yolu ile çok sayıda toksin atılarak cildimiz parlak, diri ve genç kalır. Günde en az iki litre su içerek hücreleri temizlemek, dolgunlaştırmak mümkündür.

Kış Meyveleri ve Sebzelerini Bol Bol Tüketin

Kış aylarında yetişen meyve ve sebzelerin bolca tüketilmesi gerekir. Portakal, mandalina, greyfurt, kivi gibi meyveler bol  bol C vitamini içeriği sayesinde cildin daha genç ve diri kalmasını sağlarken tüm vücudumuz için de doğal bir antioksidan işlevi görür.   Çiğ sebze ve meyvelerin ağırlıklı olduğu bir beslenme düzeni; cildi korur, yeniler, esnekliğini sağlar ve sağlıklı bir ışıltı verir. Kabuklu çiğ yemişler ve tohumları tüketmek de son derece faydalıdır.

Kış Mevsiminde Saç Sağlınızı Korumak İçin

Kuru ve soğuk kış ayları saçlar için zararlı olabilir. Yılın bu zamanında sıcak iç mekânlar ve soğuk dış mekânlardan dolayı saçlar kolaylıkla kuruyup yıpranabilir.

Saçlarınızın zarar görmemesi için bu aylarda koruyucu önlemler alınmalı ve buna uygun saç bakım kürleri uygulanmalıdır.

Kış Aylarında Bakımlı Saçlar için İpuçları

Saçlarınız ıslakken dışarı çıkmayın.

Sokağa çıkarken bere ya da şapka kullanmak saçlarınızı kuru ve kirli havadan korunmasına yardımcı olur.

Saçlarınızı nemlendirmede ve daha volümlü görünmesinde sıcak değil, ılık suyla yıkamanın faydası vardır. Ilık su nemi saçlara hapseder ve saçlara fazladan parlaklık katar.

Fön makinesi ve saç düzleştirici gibi saç şekillendirici aletleri kullanmayı azaltın.

Kış ayları saç dökülmelerinin de yoğun olarak görüldüğü bir dönemdir. Yaz mevsiminden kışa geçişte melatonin ve seratonin hormonlarının azalmasıyla çok sayıda insanda ruhsal olarak hafif de olsa depresif duygular oluşabilir. Saç sağlığımız ruh sağlığımızdan birebir etkilendiği için saç dökülmeleri de bu mevsimde artar. Tarama işlemi sırasında tutam tutam saç dökülmesi görülüyorsa mutlaka bir dermatoloji uzmanına başvurulmalıdır.Saçları soğuk hava ve çevre kirliliğinden korumak için yumuşak şampuanlar ve saç kremleri uygulanması, saçları – tırnakları güçlendiren biotin, çinko, demir kullanılması kışın özen gösterilmesi gereken bir diğer konudur.

Dudaklarımız da soğuk havanın etkisi ile kurup çatlayabilir. O nedenle dudakların gün içerisinde sık sık nemlendirilmesi gerekir. Bu nemlendirme basit bir vazelin veya yanınızda taşıyabileceğiniz dudak koruyucuları ile olabilir.

Genç Bir Cilt İçin Kış Mevsimini Değerlendirin

Kış mevsimi yoğun güneşin olmaması nedeniyle cildinize kimyasal peeling, lazer ile cilt gençleştirme gibi işlemlerin rahatlıkla yapılabileceği bir dönemdir.

Kimyasal peeling uygulamaları; deriyi canlandırmak, gençleştirmek, görünüşünü iyileştirmek için bazı kimyasal solüsyonların uygulamasıdır. Bu tedavide deriye, yüzeysel tabakaların ayrılmasına ve soyulmasına neden olan kimyasal bir asit uygulanır. Bu uygulanan meyve asitleri başta olmak üzere çok sayıda peeling solüsyonu, derinin altında yalancı bir yanık alarmı olarak algılanarak deri altında yeniden bir yapılanma ve onarım başlatır. Bu yeniden onarım sayesinde cilt daha canlı, diri, genç ve sıkı bir hal alır ve sonuçlar kalıcıdır. Uygulanan solüsyon, derinin üst yüzeyinde de var olan sivilce, siyah noktalar, sivilcelerin oluşturduğu izler, küçük çukurcuklar, güneş, yanık ve yaşa bağlı oluşan kırışıklıklar, güneş yaş ve gebelik nedeniyle ortaya çıkan lekeler, çiller, kanser potansiyeli taşıyan kabuklu deriden kabarık lezyonların düzelmesinde ve iyileşmesinde etkindir.

Lazerle cilt gençleştirme ise; cildin genç kalması ve yaşlanma izlerinin giderilmesi için uygulanan en son teknolojik yöntemdir. Cilt gençleştirme ya da “rejuvanation” olarak da adlandırılan bu yöntemle cilde verilen lazer ışığı ile cerrahi hiçbir işlem uygulanmadan cilt altı hücrelerinin, yeni kollejen ve elastin lifleri üretmesi hızlandırılır. Böylece verilen lazer enerjisiyle kırışıklıklar azalıp yok, olurken ciltte belirgin gerginleşme ve dirileşme hissedilir.

Bu aylarda hastalıklardan korunmak ve vücudun direncini artırmak için bol sıvı almaya özen gösterilmeli

 Sonbahar aylarında kendini gösteren depresyonu önlemek için kafein ve alkoldan uzak durulmalı, ada çayı, yeşil çay gibi içecekler daha çok tercih edilmelidir

 Konsantrasyon ve motivasyon artırmak için spor faaliyetlerine ve hobilere önem verilmesi büyük fayda sağlar

 

Uz.Dr.Armin Müştak